60 yıllık köklü bir kurum olan Tekfen Grubu’nu, Uluslararası Müteahhitlik, Tarımsal Sanayi, Gayrimenkul alanlarında sürdürdüğü faaliyetleri ile tanıyoruz. Oysa ki son zamanlarda Filar-Mini Orkestrası ile de özellikle çocuklu ailelerin gündemine girdiler. Eğitim ve müzik alanında gerçekleştirdikleri harika sosyal sorumluluk projelerinden biri olan Tekfen’in Filar-Mini Orkestrası ile amaçladıkları nedir?
Tekfen Holding Kurumsal İletişim Koordinatörü ve Tekfen Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Dori Kiss Kalafat’a sorduk
Tekfen Filar-Mini konseri ile amaçlanan nedir? Bu çalışmalar uzun vadeli olarak sürdürülecek mi? Uzun vadede amacınız nedir?
1992 yılından bu yana faaliyet gösteren Tekfen Filarmoni Orkestrası, geçtiğimiz 6 Kasım’da, ikinci kez çocuklar için çaldı. Bu konsere özel, Tekfen Filar-Mini lakabının kullanıldığı konserin biletleri haftalar öncesinden tükendi. Çocuklara konser vermek hep aklımızda vardı, onlara klasik müzik dinletmek, geleceğin bilinçli dinleyicisinin yaratılmasında bir pay sahibi olmak bu projedeki öncelikli hedeflerimizdi. Unutmayalım ki, çocuklar, annelerinin ninnilerinden başlayarak müzik dinliyorlar, ancak müziği yapanları göremiyorlar. Bu konserle, seslerini bildikleri çalgıları belki de hayatlarında ilk kez hem görüp hem de duydular. Dolayısıyla bu konser onlar için hem eğlenceli hem de öğretici oldu. Gönlümüzden geçen ise, Tekfen Filar-mini bu konserlerini bir gelenek haline getirmek.
Konserin bilet fiyatı 10 TL., diğer konserlerinize baktığımız zaman bu fiyat oldukça düşük bir fiyat, bunun özel bir sebebi var mı?
Ne kadar çok çocuğa ulaşırsak, bizim için o kadar önemli. Sadece belli bir kesimin değil, geniş yelpazedeki ailelerin çocukları faydalansın istiyoruz. O sebeple, bilet fiyatını 10 TL olarak belirledik.
Türkiye’de daha önce çocuklara yönelik böyle bir orkestra çalışması yapıldı mı?
Elbette, Türkiye’de de, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi çocuk konserleri yapılıyor. Ancak Batı’da çocuk konserleri daha yaygın ve daha düzenli. Dahası, bazı şehir orkestralarının görevleri arasındadır çocuklara yönelik konserler vermek.
Müziğin çocuklar üzerindeki etkileri nelerdir?
Müzik insanoğlu ile yaşıt. Çocuklar doğar doğmaz görmezler, ama doğmadan önce bile, ana karnında duyarlar, hatta seslerden etkilenirler. Müzik hayal güçlerini de artırıyor, doğrudan duygulara hitap ediyor ve türüne göre sakinleştirici, canlandırıcı, hüzünlendirici etkisi oluyor. Ama müziği duymak ve dinlemek arasında fark var. İyi bir müzik dinleyicisi olmak bir öğrenim sürecidir, bu süreç ne kadar erken başlarsa, etkisi o kadar kalıcı olur, çocukların müzik zevki gelişir, zenginleşir. Bizim de amacımız bu zaten.
Böyle çalışmaların çocukların müziği sevmesi ya da müzik eğitimine yönelmesi için bir anlamı olabilir mi?
Kesinlikle olabilir. Burada önemli olan, program seçimini doğru yapmak. Çocukların anlayabileceği, sevebileceği eserler belirlemek, onların müziği sevmesini sağlayabilir. O yüzden de, çocuk konserlerinin çoğunda anlatım da vardır. Daima sırtı dinleyiciye dönük duran şef, bu konserlerde dinleyiciye dönüp eser hakkında bilgi verebiliyor, çocuklardan tempo tutmalarını isteyebiliyor. Böylece çocuk temsilleri, alışılmış klasik müzik konserlerinin dışına çıkarak interaktif olabiliyor. Çocuklar sahnede duydukları enstrümanlardan birini kendilerine daha yakın hissedebilir, onu çalmayı öğrenmek isteyebilirler. Örneğin benim oğlum, 7-8 yaşlarındayken, orkestrayı prova sırasında dinlediğinde, en çok kontrbası beğendi ve bu çalgıyı çalmak isteyebileceğini söyledi. Ona “ne güzel, ama biraz daha uzaman lazım!” dedim.
Konserin nasıl bir içeriği var? Bu içerik hazırlanırken nelere dikkat edildi?
Bu konserde, tiyatro ve sinema oyuncusu Serra Yılmaz’ın anlatımıyla küçükleri bir klasik müzik yolculuğuna çıkardık. Richard Strauss’un sevilen polkalarından, Camille Saint-Saëns’ın Hayvanlar Karnavalı’na ve Nikolay Rimsky Korsakov’un Yaban Arısının Uçuşu’na eğlenceli olduğu kadar öğretici eserler seslendirdik. Müziğin yanı sıra, “Altıdan sonra tiyatro”nun kurucuları arasında bulunan oyuncu ve yönetmen Yiğit Sertdemir’i ve ekibini de projeye davet ettik.
Yarattığı “Filarmini” isimli palyaço kahramanlar ve konsere dahil olan dev boyutlu rengarenk kuklalar eşliğinde müzik ziyafetine bir de görsel ziyafet eklenmiş oldu. Böylece çocuklar bir yandan konseri dinlerken, diğer yandan Hayvanlar Karnavalı’ndaki birbirinden farklı ve renkli hayvanlarını, Edvard Grieg’in Peer Gynt eserindeki trolleri, cüceleri ve cinleri, kendilerini yanında küçücük hissettikleri Mussorgsky’nin eserindeki dev kuklayı gördüklerinde hayal dünyaları da zenginleşmiş oldu.
Konserlere katılan çocukların tepkileri neler oldu?
En başından sonuna kadar, kimi zaman şaşkınlıkla, kimi zaman gülerek, eğlenerek, ancak çoğunlukla hayranlıkla ve alkışlarla bölerek izlediler. Ama bizi en çok şaşırtan, yetişkinler gibi sessiz durmalarıydı.
Konserin nasıl bir içeriği var? Bu içerik hazırlanırken nelere dikkat edildi?
Bu konserde, tiyatro ve sinema oyuncusu Serra Yılmaz’ın anlatımıyla küçükleri bir klasik müzik yolculuğuna çıkardık. Richard Strauss’un sevilen polkalarından, Camille Saint-Saëns’ın Hayvanlar Karnavalı’na ve Nikolay Rimsky Korsakov’un Yaban Arısının Uçuşu’na eğlenceli olduğu kadar öğretici eserler seslendirdik. Müziğin yanı sıra, “Altıdan sonra tiyatro”nun kurucuları arasında bulunan oyuncu ve yönetmen Yiğit Sertdemir’i ve ekibini de projeye davet ettik. Yarattığı “Filarmini” isimli palyaço kahramanlar ve konsere dahil olan dev boyutlu rengarenk kuklalar eşliğinde müzik ziyafetine bir de görsel ziyafet eklenmiş oldu.
Böylece çocuklar bir yandan konseri dinlerken, diğer yandan Hayvanlar Karnavalı’ndaki birbirinden farklı ve renkli hayvanlarını, Edvard Grieg’in Peer Gynt eserindeki trolleri, cüceleri ve cinleri, kendilerini yanında küçücük hissettikleri Mussorgsky’nin eserindeki dev kuklayı gördüklerinde hayal dünyaları da zenginleşmiş oldu.
Dori Hanım’a cevaplar için çok teşekkür ederken 2017’de gerçekleşecek yeni konser haberlerini sabırsızlıkla beklediğimizi belirtelim…
2016 konserlerini kaçıranlar ise daha fazla bilgi için Tekfen Filar-Mini Belgeseli’ne göz atabilir. Tıklayın